COLLECTION HERMESSENCE

VIOLETTE VOLYNKA, MENEKŞE VE DERİ ARASINDAKİ SAKLAMBAÇ OYUNU

Alçakgönüllülüğün sembolü olan menekşe çiçeği Viola odorata, nazikliğe kendini adamış bir çiçektir. Onunla ilgili her şey narindir. O, sapının kırılgan eğriliği ve beyazlatılmış morun güzel tonundaki ince yapraklarıyla adeta çocukluğumuzun baharlarını çağrıştıran bir parfüm. Bu kompozisyonun kraliçesi olan menekşeler, Hermès Parfums’ün Yaratım ve Koku Mirası Direktörü Christine Nagel tarafından, Güneydoğu Fransa’daki Tourrettes-sur-Loup’da yetişen bir çeşidi seçildi.

Eğer uyum yasalarına meydan okunacaksa, parfümör, mütevazı menekşeyi Hermès deri ürünlerine özgü, sağlam olduğu kadar yoğun da olan meşe kabuğunu kullanılarak bitkisel şekilde tabakalanmış bir malzeme olan cuir Volynka ile birleştirir.

Menekşe böyle bir güç ve cesaret gösterisinden kaçınabilirdi. Ama hayır. Parfümörlerin yüksek teknik bilgileriyle bu güçlü derinin hayvansal aromalarla nasıl temas etmesi gerektiğini bilmesi halinde çiçek, alışılmışın dışında bir coşkuyla canlanır ve her zaman içerisinde olan görkemi ortaya çıkarır.

Hermessence koleksiyonundaki bu yeni bölüm, kırılganlığının ayrıcalığı ile silahlanmış, gönüllü olarak ön plana çıkan ebedi menekşeyi selamlıyor. Ama çiçek, yeni otoritesinin bir kısmının cuir Volynka'nın soyluluğuna borçlu olduğunu da biliyor.

“Yüksek parfümeride zarafetin iki işareti arasındaki bir saklambaç oyununda çiçek ve deri sırayla karakterlerini ortaya koyuyor ve menekşenin pudramsı yumuşaklığı güçle birleşip deri ile tek bir sesle konuşuna kadar birbirleriyle etkileşime girerek eşitleniyorlar”. Christine Nagel

HERMESSENCE VIOLETTE VOLYNKA 200 ml ve 100 ml'lik şişelerde mor deri kaplı olarak sunuluyor. Yalnızca 100 ml boyutu için iki uyumlu manşon mevcut. Biri “anemon” adı verilen güçlü ve parlak mor bir deriden kesilir. Sınırlı sayıda üretilen diğer deri ise yedi farklı deriden kakma işlemelerle süslenmiş olup, ana yüzü menekşelerle dolu bir bahçeye açılan bir kapıyı simgelemektedir.

HERMESSENCE KOLEKSİYONU, YÜKSEK ÇİÇEKLER

2004 yılından bu yana malzemenin hafızasını toplayan Hermessence koleksiyonu, birbirilerini ortaya çıkararak beklenmedik hammadde kombinasyonları yaratmaktan zevk alan parfümör için oyun ve mutlak özgürlük alanı sunuyor. Böylece çiçeklerin en narin olanı, eşiyle eşit olarak rekabet etmeyi başarır ki bu ister asil odun olsun isterse ateşli baharat. Böylece ona şüpheyle bakanlara bir kadın kahramanın aurasına sahip olduğunu gösteriyor. On dört koku arasından Hermessence koleksiyonunun sunduğu tête-à-têtes, menekşe gibi üç zarif narin çiçeğin karakterlerini ve benzersizliklerini ortaya koyuyor.

MYRRHE ÉGLANTINE

Nazik yaban gülünü birleştirmek, yakalanmaya direnen zor bir kokuya sahip kır çiçeğini yakalamak ya da ormandan gelen sert bir çalı ile Doğu Afrika'nın kurak bölgelerini birleştirmek… İşte parfümörlerin karşılaştıkları zorluklar böyleydi. Eski laden reçinesinin sıcak kokusu, havadar bir bahçeden taze toplanmış bir yaban gülünün çiçeksi, taze ve baharatlı notalarını yükseltir ve cildi baştan çıkarma vaadiyle sarıp sarmalar. 

CÈDRE SAMBAC

Cèdre Sambac, dolgun bir yaseminin zengin özlere sahip sedirle olan mutlu evliliğidir. Eski Mısırlılar ve Romalılar tarafından saygı duyulan kehanet özellikleri nedeniyle, baştan çıkarıcı yaseminle iç içe geçen bu dinamik ahşabı hayal edin. Bu eşi görülmemiş uyumda, inandığımızdan bin kat daha heybetli olan beyaz çiçek aynı zamanda çok da fazla yoğunluğa sahiptir.

OSMANTHE YUNNAN

Çin'in Yunnan eyaletinde yetişen iki hammadde baştan çıkarma oyununa girişir; osmanthus, kayısı, frezya ve siyah çay yapraklarının füme, kösele tonlamalarını yayan küçük, zarif bir çiçek. Bu iki hassas elementi ölçülü bir şehvet kokusu içinde dengelemek ve uzak bir diyarın eşsiz parfümünü icat etmek parfümörlerin tüm becerisini gerektiriyordu.